Cinin Fısıltısı “Bazı kapılar kapalı kalmalı.”

|

 Kasabanın en yaşlısı, dedem Halil, her zaman “Herkesin gözüyle gördüğü şeylere inanması kolaydır, asıl mesele kimsenin görmediklerine inanmaktır,” derdi.

Çocukken bu sözleri anlamazdım ama büyüyüp başıma geldiğinde, ne demek istediğini çok iyi anladım.

Bu olay, yıllar önce, dedemin doğup büyüdüğü köyde, terk edilmiş bir konağın çevresinde döndü. Konağın sahibi yıllar önce iz bırakmadan kaybolmuş, ardından kimse burada kalmaya cesaret edememişti. Köy halkı, geceleri oradan gelen ince fısıltılardan ve zaman zaman görünen gölgelerden bahsederdi. Kimileri “Cin musallat olmuş,” derdi, kimileri ise “Uğursuzluk bulaşır,” diyerek konaktan uzak dururdu.

Bir gece, dedem ve iki arkadaşı – Mehmet ve İlyas – meydanda oturmuş sohbet ederken konu yine o konağa geldi. Mehmet, “Korkulacak bir şey yok,” diyerek gülüp geçti ama İlyas, bir adak adanmadığı için konağın lanetli olduğunu söyledi. Dedem ise her zamanki gibi cesurdu ve “Madem öyle, gidelim de bakalım. Gerçekten bir şey var mı?” dedi.

Gece yarısı, ellerinde fenerlerle konağa vardılar. Giriş kapısı ağır ve paslıydı, gıcırdayarak açıldı. İçeri girdiklerinde, duvarlara sinmiş nem kokusu burunlarına doldu. Fenerlerin ışığında, odaların toz içinde olduğu belliydi ama bir detay dikkatlerini çekti: Odanın ortasında tek bir sandalye duruyordu, üstelik üzerinde hiç toz yoktu.

Tam o anda, hava garip bir şekilde soğudu ve fısıltılar duyulmaya başlandı. Önce rüzgâr sandılar ama fısıltılar yavaş yavaş belirginleşti. Sanki birisi isimlerini çağırıyordu. Mehmet geriye doğru adım attı, gözleri korkuyla büyüdü. O an, sandalyenin kendi kendine hareket ettiğini gördüler.

İlyas dua etmeye başladı ama sesi titriyordu. Dedem, “Kim var orada?” diye seslendi. Cevap bir kahkaha oldu. Boğuk, derin, insana ait olmayan bir kahkaha…

Mehmet artık dayanamayıp kapıya koştu, İlyas peşinden gitti. Dedem ise olduğu yere mıhlanmış gibiydi. O an, karşısında bir şey belirdi. İnsan gibi ama insan olmayan, gölgeden yapılmış bir varlık… Gözleri yanıyormuş gibi kırmızıydı.

Bir anlığına her şey durdu. Varlık dedeme doğru eğildi ve kulağına fısıldadı:

“Sizden korkmuyorum. Ama siz benden korkmalısınız.”

Dedem bir adım geriledi, gözlerini sıkıca kapatıp besmele çekti. Gözlerini açtığında varlık kaybolmuştu ama konağın içini bir çığlık doldurdu. O çığlık, hiçbir insana ait olamazdı.

O gece, üçünün de saçlarının arasında beyazlar belirdi. Mehmet bir daha köyde kalmadı, şehirde yeni bir hayat kurdu. İlyas, her gece aynı sesi duyduğunu söyleyerek günlerce uyuyamadı. Dedem mi? Dedem hiç anlatmadı ama ne zaman biri cinlerden bahsetse gözleri buğulanır, bakışları derinleşirdi.

Ve ne zaman biri konağa gitmek istese, dedem sadece tek bir şey söylerdi:

“Bazı kapılar kapalı kalmalı.”

cin, fisilti, kapi, cin, vaka, cin vakasi, cin hikayesi, cinli hikayeler, korkunc, hikaye, hikayeler, korkunc hikayeler, korkunclu hikayeler, korkunc hikaye, lanetli, cinler, peri, ifrit, şeytan, iblis, karabasan, musallat, büyü, lanet, mezarlık, tılsım, ruh, hortlak, hayalet, uğursuzluk, kabus, karanlık, ayin, kurban, cin çıkarma, korku, paranormal, uğultu, fısıltı, kayıp ruh, lanetli ev, mezar taşı, mezar kazıcı, üç harfliler, uğursuz sayı, kanlı ay, dolunay, cin çarpması, tılsımlı nesne, kara büyü, lanetli bebek, fobya, ruh çağırma, kehanet, muska, beddua, ölü ruhlar, cehennem, cennet kapısı, karabasan saldırısı, cadı, cin çağırma, mezarlık korkusu, terk edilmiş ev, cin kabilesi, kötü ruh, büyücü, mistik güçler, astral seyahat, cinlerin fısıltısı, korku hikayeleri, lanetli köy, gizemli yaratıklar, perili köşk, gölge varlık, bedensiz ruhlar, cin kovucu, karanlık varlık, kabus görmek, gecenin korkusu, şifreli tılsımlar, musallat olmuş ev, hayalet avcısı, uğursuz simgeler, gece yarısı çığlığı, lanetli aynalar, ruhani varlıklar, astral boyut, üç harflilerin laneti, gizemli ayinler, korku tüneli, iblis çağırma, ay ışığında cinler, korkunç çığlık, lanetli orman, eski lanetler, kötü büyü, mezar kazıcı hikayeleri, cinlerin dünyası, öte alem, kayıp ruhlar, medyum, lanetli sandık, zifiri karanlık, eski büyüler, cinli hikayeler, ölüm kehaneti, lanetli kitap, batıl inançlar, cin musallatı, eski kehanetler, kanlı gölge, karanlık geçit, korkunç gözler, ürkütücü varlıklar, kem göz, cinli rüya, kabus gibi gece, mezarlık gecesi, gizemli figür, uğursuz ay ışığı, iblis kapısı, karanlık ruhlar, ruh çağırma tahtası, yasaklı büyü, ölü gözler, gizemli tılsım, korku dolu fısıltılar, lanetli yollar, mezarlık fısıltıları, şeytani varlık, cinlerin laneti, karanlık orman, tılsımlı sözler, mezar ruhları, kaybolmuş ruhlar, gölge cin, lanetli yaratıklar, korku tapınağı, şeytanın ayini, kanlı ritüel, perili mezar, eski büyü kitabı, ölüm büyüsü, kabusların efendisi, mezarlıkta yankılanan sesler, gece gelen varlık, ölüm tılsımı, ruhlar alemi, korkunç hezeyanlar, kanlı ayin, uğursuz geceler, şeytani semboller, iblis nefesi, eski lanet, kara ayin, cehennem kapısı, cinlerin sesi, şeytanın gözü, ruh hapsi, lanetli ruhlar, kötü kehanetler, kayıp boyut, korkunç manastır, cinlerin çağrısı, üç harflilerin büyüsü, lanetli geçmiş, musallat olan karanlık, tılsımlı dualar, cehennem zebanileri, büyücü ayini, kabus içinde kabus, astral kapan, ölüler koridoru, uğursuz fısıltılar, mezar kapısı, şeytani musallat, korku dolu varlıklar, gölge iblis, kanlı toprak, cin büyüsü, korku çemberi, karanlık enerjiler, eski iblis hikayeleri, mezar taşı laneti, şeytanın nefesi, yasaklı tılsımlar, lanetli beşik, uğursuz kan, tılsımlı sandık, gece vakti musallat, lanetli saray, kabus tüneli, korkunç boyut kapısı, cehennem çığlığı, yasaklı kehanetler, cinli mağara, iblis aynası, eski lanetli mezarlık, korku dolu yaratıklar, kem göz tılsımı, hayalet çığlıkları, lanetli kemikler, ruh kapanı, şeytanın fısıltısı, büyücü mezarı, ölümcül ritüel, lanetli ağaç, cin geçidi, eski ruh çağırma, kayıp zaman, mezarlık korkusu, gece yürüyen ruhlar, musallat büyüsü, mezar iblisi, karanlık eller, lanetli kule, cehennemin kapıları, korku yolu, şeytan ayini, üç harflilerin izleri,

 

0 yorum:

Yorum Gönder